Mersin insanıyla, şehrin yapısıyla, doğasıyla eşsiz bir şehir. Bunu sadece Mersinli olduğum için değil aynı zamanda Mersin’i iyi bilen biri olarak da söylüyorum. Kozmopolit yapısı ve farklı medeniyetten insanların buluştuğu bir şehir olması hem edindiğim kültüre hem de insanlığıma epey birikim kattı. Bu toprakların her bir karışı güzel ancak Mersin’de doğmuş olmak bana insanlarla iç içe olmayı ve onlara dair önemli noktaları öğretti.
Küçükken gittiğim bakkaldan tutun, karşı komşumuza kadar büyük bir samimiyet ve yardımlaşma içinde yaşadık. Benim yaşadığım Mersin’in insanları her şeyden önce iyi kalpli insanlardı. İyiliğin ne kadar yüce bir kavram olduğunu çocuk yaşlarımda öğrendim. Özetle benim için Mersin, çocukluğumun toprak ve insan kokusudur.
Dünyayı Keşfedin Ama Öncelik Ata Toprağımız Olsun
Benim gençlere en büyük tavsiyem hep ata topraklarımızla ilgili olmuştur. Yapabiliyorsanız önce kendi ülkenizin topraklarını karış karış gezin sonra yurt dışına çıkın derim. Bunun en büyük sebebine Mersin özelinde bakacak olursak, mimari eserler ve doğa açısından büyük bir güzelliğe sahip olmasıdır. Kız Kalesi’ni, Yerköprü Şelalesi’ni ve sayarsam uzun bir listenin çıkacağı yerleri görmek kültürel birikiminize inanamayacağınız derecede fayda katar.
Türkiye’nin çok değerli tarihçilerinin ülkemizde yer alan yapılar hakkında söylemlerine bakacak olursak, mutlaka Mersin’e değindiklerini de görürüz. Mersin’e yolunuz düşerse en büyük tavsiyem tabii ki tarihi eserleri de görmeniz olacaktır ancak Mersin’in güzel sahilinde gezmek, insanlarıyla sohbet etmek bile, “iyi ki gittim, gördüm’’ diyeceğiniz bir hatıra olacaktır.
Mersin Hala İçimde Bir Coşkudur
Herkes memleketini sever ancak benim Mersin tutkum gerçekten başka bir seviyede. Şu an İstanbul’da yaşıyorum burayı da çok seviyorum ancak Mersin’e ziyaret için gidecek olduğumda ufak bir çocuk gibi heyecanlanır ve gün sayarım. Tabii oraya gittikçe şehrin değişim ve dönüşümünü de tanıklık ediyorum fakat benim bildiğim Mersin hep bir yerlerde kalıyor, insanlar hep aynı içtenlikle yaşıyor sanki. “Şehir değişiyor, insanlar mı değişmiyor?” diyeceksiniz, haklısınız da. Ama her değişim olumsuz olmaz, eğer dünyanın kötü taraflarını görüyor ve içindeki iyiliğe sığınıyorsanız değişim sizi bazen daha iyi bir birey haline getirir. Ek olarak belirtmek isterim ki Mersin’in lezzetleri de damağınızda bırakacağı tatla bağımlılık yapar.
Mersinli olmak sıcakkanlılıktır, hem Anadolulu hem de Akdenizli olabilmektir, doğanın ve tarihin kıymetini bilmektir, yeşilin ve mavinin güzelliğine aşık olmaktır. Herkes memleketini sever ancak biz Mersinliler memleketiyle aynı zamanda gurur duyan insanlarız!
